MAVİ BEBEĞİN BAŞARI HİKAYESİ

Kendisine annesinden başkasının dokunmasına izin vermeyen, korku dolu gözleri olan bir bebek ve korku dolu gözleri olan yorgun, umutsuz bir anne. Bunun sebebi ise Down sendromu mücadelelerine ilişkin yaşadıkları olumsuz pek çok deneyim. Bebeğin fizyoterapi macerasında doğru sağlık tesisini bulma konusunda üzücü hikayeleri var. Maalesef, anne bebeği ile yüzleştiği tüm olumsuz deneyimleri gözyaşları içinde paylaşıyor. Bazı sağlık tesisleri bebeğin medikal ihtiyaçlarını karşılamada kapasite yetersizliğine sahip. Bu neden ile medikal ekip bebeğe doğru yaklaşımı belirleyemiyor. Bazı sağlık tesislerinde bebeği sahiplenecek profesyoneller yok; bir keresinde ekip garip bakışları ile bebeğe dokunamıyor bile ve bebek ile yere düşüyorlar. Medikal ekibimiz son derece sevimli ve utangaç bebek ile tanışmanın mutluluğunun yanı sıra tüm bu olumsuz paylaşımlardan dolayı çok üzgün. Ne mutlu ki söz konusu vakayı yönetme konusunda korkuları yok. Çünkü Down sendromlu bir bebeğe nasıl dokunulacağının bilincindeler ve hem bebeğin medikal durumu, hem annenin endişesine meydan okumak için ciddiler. Ama dürüst olmak gerekir ise en zor kısım bebeğe ilk yaklaşım ve dokunmak. En tatlı kısım ise annenin bebeğine kopyalayıp yapıştırdığı güzel parlak mavi gözleri. Bu neden ile kendisine ‘Mavi bebek’ demeye başlıyoruz.
İlk olarak, fizyoterapistlerimiz Mavi bebek ile bağ kurmaya başlamadan önce anneyi tıbbi hikayeleri hakkında dinliyor ve tıbbi dökümanları değerlendiriyor. Ardından Down sendromlu bebekler için ideal, en modern terapi yaklaşımı olan Bobath Nörogelişimsel tedavi ile terapi sürecini yönetmeye karar veriyorlar. Söz konusu tedavi sadece motor gelişimi değil, ama aynı zamanda duyusal, sosyal ve bilişsel gelişimini de hedefliyor. Tedaviyi ilgili başlıklar ile yürütüyorlar; bebeğin duyusal uyarımı, uygun pozisyonlama, kucağa alma ve taşıma, emme, beslenme ve konuşma için gerekli olan ağız ve yüz kaslarının egzersizi, kaba motor gelişim basamakları (dönme, oturma, emekleme, ayakta durma, yürüme), ince motor hareketlerin geliştirilmesi (ellerin etkin kullanımı, el-göz koordinasyonu), duruş kontrolü, hareketlerin ve yürümenin kalitesi, kompanse hareketlerin azaltılması, denge, düzeltme ve koruyucu reaksiyonların kazandırılması, güvene dayalı ilişki geliştirme, sosyallik, problem çözme, taklit, anlama, kavrama, kas-iskelet sistemini izlemek, olası şekil bozuklukları konusunda aileyi bilgilendirmek ve gerekirse hekime yönlendirmek, ayak sağlığı (uygun ayakkabı, tabanlık ve ortez uygulamaları), aile eğitimi. Terapinin en önemli konusu ise seansların oyun kurgusu içinde yürütülmesi. Terapi seansı çocuğun oyun kurgusu içinde değerlendirme, terapi ve tekrar değerlendirme üzerine kuruluyor.
Fizyoterapistlerimiz terapi boyunca ebeveynlerin ve bebeğin katılımına önem veriyorlar. Çünkü terapi boyunca ebeveynlerin işbirliği önemli. Söz konusu işbirliği bebeğin yaşam alanının planlanması, evinin düzenlenmesi ve terapinin evde de uygulanması için hayati öneme sahip. Eğer tüm aile üyeleri terapi sürecine katılım sağlar ise, hedeflenen normal fonksiyona ve yaşam kalitesine ulaşmak mümkün. Bu doğrultuda, fizyoterapistlerimiz bebek ile ilgilenmeye dikkat ediyor. Çünkü her zaman çevreye ve dünyaya hastaların gözünden bakıyorlar. Örneğin; üniformalar, yüksek ses / ler, bebeğin çevresindeki insanlar, ışıklar gibi yönetilmesi gereken ciddi faktörler var. Fizyoterapistlerimiz bu tür faktörlerin bebeğin tedaviye vereceği yanıtı olumsuz etkileyebileceğini biliyor. Bu neden ile bebeğin ve annesinin duygularını, endişelerini göz ardı ederek verimli bir terapi sağlanmasının mümkün olmadığını düşünüyorlar. Tüm uygun koşullar sağlandıktan sonra tedaviye başlandığında ise Mavi bebeğimiz çok başarılı bir adaptasyon gösteriyor ve geciken emekleme aktivitesi, oturma dengesi, tam taban teması, ayakta durma, adım atma gelişimlerini iyileştiriyor. Kasların gergin olması durumunda kasların gevşetilmesi için masaj kollara ve bacaklara uygulanıyor. Böylece kas gruplarında yeterli uzama sağlandığında egzersizin başarısı artıyor. Sonunda, Mavi bebek ve annesine sevinç gözyaşları ile ‘Görüşürüz!’ diyoruz. Çünkü umutsuz ve mutsuz bir deneyimden umut dolu bir örneğe dönüşen kıymetli bir hikayemiz ve duygusal bir bağımız var. Mavi bebeğin güçlü annesi ile dünyayı keşfetmek için ne kadar heyecanlı ve başkaları ile bağ kurmak için nasıl özgüvenli olduğunu tanımlayacak daha fazla kelime yok. Ne mutlu ki mutlu anne, mutlu çocuk ve mutlu fizik tedavi merkezi ekibi anlayışımızı bir kez daha kanıtlıyoruz