Kim Korkar Kifozdan!

Oğlunu basketbol sahasında hayal eden bir anne ve kendisini futbol sahalarında Messi gibi top kovalayıp gol atarken hayal eden bir çocuk kahraman. Henüz ergenliğinin çok başında olan çocuk kahramanımız futbol sahalarında rüzgar gibi uçmak konusunda kararlı. Anne ise fizyoterapist arkadaşımızın kulağına fısıldıyor; ‘Basketbol oynamanın kendisine iyi geleceğini söyleyin. Sizi dinler, çok seviyor sizi’. Bu esnada fizik tedavi ünitesindeki aynada yaptığı çalımlara bakan çocuk kahramanımıza gülümseyerek bakıyor ekip ve fizyoterapist arkadaşımız kendisine boyu uzun olduğu için basketbol da oynayabileceğini, boyunun daha da uzayıp çok başarılı olabileceğini söylüyor. Ayrıca yüzmenin de kendi yaş grubu için çok sağlıklı ve keyifli olduğunu ekliyor. Çocuk kahramanımız da heyecan içinde ‘O zaman denerim Ayşenur Abla’ diyor hevesle.
13 yaşındaki çocuk kahramanımız, aktif olarak sporla ilgileniyor ve çevresine neşe saçıyor. Ancak vücudunda oluşan ve uzun süre geçmeyen ağrıları nedeni ile ailece zor günler geçirmişler. Bu ağrıları antrenman esnasında da olmaya başlayınca işler kabusa dönmüş. Çünkü antrenörü sporu bırakmasının daha sağlıklı olacağını söylemiş. Çocuğu için endişelenen annenin sorularını ise cevapsız bırakan antrenör, ağrılarından dolayı antremanlarda rahat hareket edemeyen bir çocuğun spora devam etmesinin doğru olmadığını söyleyerek aileye tek bir yol bırakmış. Kabus ise şans eseri doğru kursu bulup doğru antrenör ile çalışmaları sonucunda bitmiş. Çünkü sporcusunu ve ailesini dinleyen antrenör sporun sağlıklı bir hayat için şart olduğunu, sporu bırakmanın ağrısız yaşamın anahtarı olamayacağını aile ile paylaşmış. Bu doğrultuda araştırmalara başlayan aile ise daha önce Mest Group fizik tedavi merkezindeki tedavisinden memnun olan bir tanıdığı vasıtası ile tedavi merkezimize başvurmuş.
Fizik tedavi merkezimize başvuran çocuk kahramanımızın hastane kontrolleri ve fiziksel muayenesi sonucunda kendisine kifoz tanısı kondu. Kifoz nedeni ile boyun ağrısı olduğu ve vücudunda da ağrı hissettiği anlaşılan çocuk kahramanımızın fizik tedavi serüveni başladı. Tüm sırt masajı ile gergin olan sırt kasları gevşetilmek üzere hem keyifli hem de zor geçen seansı çocuk kahramanımız şöyle tanımlıyor; ‘İlk duyduğumda kifozun balık olduğunu sandım. Ayşenur Abla, evet hem de boynunda kocaman bir kifoz balığı var diyince gülmeye başladım ve balık olmadığını anladım. Daha önce sırtımdaki bazı yerlerin gıdıklandığını bilmiyordum. O yüzden seansta kendimi tutamayıp güldüm. Bana masaj yapmak çok zor oldu. Sanırım zoru başardılar. Annem de öyle diyor.’. Çocuk kahramanımızın annesi ise deneyimini şöyle tanımlıyor; ‘Oğlum çok sevecen, güler yüzlü bir çocuk. Ama kendisine dokunulmasından pek hoşlanmaz. Küçükken ne güzel kendini sevdirirdi. Halbuki halen küçük, 13 yaşında, çok büyüdüğünü düşünüyor. Ergenlik çağında başımıza bir de bunu çıkardı. Neyse, merkezinize tavsiye üzerine gelmiş olsak da korkularım vardı. Ama gördüm ki çok sevdiği kursuna ve arkadaşlarına yanlış yönlendirmeden dolayı veda edip kalbi kırılmış 13 yaşındaki bir çocuğa nasıl yaklaşıp nasıl dokunacağını bilen profesyonel bir ekip burada bizi bekliyormuş. Neyse ki kabus dolu günlerimiz kısa sürdü, oğlum neşeli kişiliğini kaybetmedi. Buradakilere ne kadar teşekkür etsem az.’.
Klinik pilates egzersizleri ve doğru postür öğretilen çocuk kahramanımız güçlenen göğüs ve sırt kasları ile sahalardaki topları güvenle karşılıyor yeniden. Boyun egzersizleri ile azaltılan ağrıları ve günlük yaşamda doğru duruş tekniklerinin öğretilmesi sayesinde spor faaliyetlerine özgürce devam ediyor. Kendisi basketbola da biraz zaman ayırıyor. Ayrıca büyüme çağında olduğu için kendisine tavsiye edilen yüzme sporunu da severek yapıyor. Kısaca çocuk kahramanımızın günlük yaşama aktif katılım sağlayarak mevcut sağlık sorunlarının düzeltilmesi sağlandı. 15 günlük bir program ile gelinen nokta da ise mutlu anne, mutlu çocuk, mutlu fizik tedavi merkezi ekibi anlayışımızın bir kez daha gerçekleşmiş olmasının mutluluğunu yaşıyoruz. Belirli aralıklarla çocuk kahramanımız ve annesi ile görüşüp güncel durumu memnuniyetle takip ediyoruz. En çok hoşumuza giden ise her görüşmemizde çocuk kahramanımızın ‘Bir gün kifoz balığı yakalayacağım, göreceksiniz. Kim korkar kifozdan!’ diyerek gülmesi.